15 Mayıs 2008 Perşembe

KISKANÇLIĞIN ÇÖZÜMÜ 2

Kendi deneyimlerimizde kıskanç olan eşin terk edilmekten ve eşlerinin başkasına bağlanması fikri yüzünden çok kaygılandıklarını ve korktuklarını fark ettik. Bu korku ve kaygılar eşte derin bir güvensizliğe ve “diken üstünde” bir yaşama teşvik ediyordu. Eşin kıyafetleri kontrol ediliyor, telefon konuşmaları gizlice dinleniyor, mesajlar kontrol edilmek isteniyor, sık sık aranarak o anda nerede ve kimlerle olduğu saptanmaya çalışılıyordu.

Kıskançlık konusuna başlarken anlattığımız hikayedeki bayan, eşinin bir başkasına ilgi duymasının kendisini nasıl etkileyebileceğini şu örneklere benzer sözlerle tarif ediyordu: “Ben mahvolurum!”, “İnsanların yüzüne (akrabalarımın-arkadaşlarımın) yüzüne nasıl bakarım!”, “Herkes bana bakacak ve ne kadar kötü bir kadın yada erkek ki kocası yada karısı onu terk etti diyecek!”, “Bu utançla nasıl başa çıkarım!”, “Beni başka kim sever, ve hayatım boyunca da yalnız kalırım!” Bu düşünceler onu çok zorluyordu.

Güveni bina etmek ve kıskançlıkla başa çıkmak için yukarıda örneğini verdiğimiz korkularımızla ve kaygılarımızla yüzleşmemiz gereklidir. Bu korku ve kaygıları kontrol altına alırsak kıskançlığımızı da daha fazla kontrol edebiliriz.

Kaygıları ve korkuları ile başa çıkan kişiler, ilişkilerinin içindeyken o olmazsa ben mahvolurum, biterim, rezil olurum derlerken sonraları bu duyguları boş, anlamsız ve gerçek dışı sözler olarak nitelendiriyorlar.

Güvenin bina edilmesi ve kıskançlığın giderilmesi zihinsel bir değişimin sonucudur. Düşüncelerimiz yenilenmeli ve hayata farklı bir pencereden bakmayı öğrenmeliyiz.

Hiçbirimizin ilişkisi bir anne ile onun karnındaki bebeğin ilişkisi gibi değil. Bizler birbirimize bağlıyız ama birbirimize bağımlı değiliz. Eğer eşimiz bir gün bizi terk etse bile hayat devam eder. Hiç de mahvolmayız, yok olmayız veya ölmeyiz. Doğru kolay olmaz ve düşündüğümüz kadar da zor olmaz.

Eşiniz gerçekten bir gün siz aldatır da giderse, yani şimdi içinde yaşadığınız hayat tamamen altüst olursa, yeni bir hayata başlayabilirsiniz. Çevrenizde yeni yollar bulursunuz, size yol gösteren, yardımcı olan insanlar olur, şimdiye kadar fark etmediğiniz olanakları keşfedersiniz, önünüze yeni yollar, kapılar açılır. Asla yapamam dediğiniz şeyleri aslında yapabileceğinizi görürsünüz (Bir iş bulup çalışmak gibi). Kendi ayaklarınız üzerinde durabilir ve zor da olsa farklı ama yeni bir hayata başlayabilirsiniz.

Hiç yorum yok: