21 Kasım 2008 Cuma

İYİ BİR KOCA OLMANIZ İÇİN ÖNERİLER

2. Gazetelerde rasladığımız çarpıcı evlilik ve aile yaşamına ilişkin çarpıcı haberlere bazen burada sizlere aktarıyoruz. Yine çok yürek acıtan, yorumunu kendisinde bulunduran bir haber daha. Kocalara önerilerimiz için iyi bir içerik taşıyor ve kocaları olarak eşlerimiz üzerindeki yetkilerimizi (?) sorgulamamıza yardımcı oluyor.
Mutlaka pek çok koca bu haberi okuduğunda yürekleri acıyacak, olayı cahilce ve insanlık dışı olarak bulacaklar. "Ben asla böyle bir koca değilim. Asla böyle birşey yapmam..." diyecektir. Mutlaka doğrudur. Siz bu haberdeki koca gibi değilsiniz ve onun davrandığı gibi asla davranmazsınız. Ancak, acaba siz de kıskanç bir koca mısınız? Sizin kıskançlığınız eşinizi nasıl sınırlandırıyor? Lütfen bu haberi okuyun ve sorular üzerine düşünün.

E-mail aracılığıyla (kalkandelenler@gmail.com) veya SMS aracılıyla (0532- 392 1997) bize kendi kıskançlığınız veya eşinizin kıskançlığı hakkında yazın.

"Kocası izinsiz bakkala gitti diye öldürdü
Şanlıurfa'da garip mi garip bir cinayet!

Üç eşli Müslüm Bakır, nikahsız yaşadığı 24 yaşındaki iki çocuğunun annesi ve üç aylık hamile Aysel Çadır’ı, izinsiz bakkala gittiği için kıskanıp öldürdü.

ŞANLIURFA’NIN Ceylanpınar İlçesi’nde, evinde öldürülmüş olarak bulunan 3 aylık hamile 24 yaşındaki Aysel Çadır’ın annesi Hülya Çadır, kızının bakkala gittiği için ’kıskançlık krizine’ giren nikahsız eşi 40 yaşındaki Müslüm Bakır tarafından öldürüldüğünü iddia etti. İlçe merkezindeki Adana Mahallesi’nde geçen pazar günü meydana gelen olayda, polisi arayan biri resmi nikahlı 3 eşi bulunan Müslüm Bakır, birlikte yaşadığı 2 çocuk annesi Aysel Çadır’ı evde ölü olarak bulduğunu bildirdi. Olay yerine gelen polis, çelişkili ifade veren Müslüm Bakır’ı gözaltına aldı. Bakır, eve geldiğinde eşini öldürülmüş halde bulduğunu iddia etti ve “Düşmanlarımız öldürmüştür” dedi ancak tutuklandı.

Annesi: Kurtar beni demişti

Kızının ölümüne inanmayan 49 yaşındaki 5 çocuk annesi Hülya Çadır, taziye evinde sinir krizi geçirerek yüzünü tırnakla parçalayıp kanlar içersinde bıraktı. Hülya Çadır, “Ben çalışmak için İstanbul’a gitmiştim. Kızım gizlice beni telefondan arayarak, anne kocam ve kardeşleri beni sürekli dövüp tehdit ediyorlar. Kafama silah dayıyorlar. Ona ’Git derdini karakola anlat’ dedim. ’Anne ben dışarıya çıkamıyorum. Yardım edin’ diyordu. Ben de ona ’Kızım namustur, 2 çocuğun var. İdare et’ tavsiyesinde bulundum. Eşinin kendisini niye dövdüğünü sorduğumda bana bakkala gittiğini, sonra eşinin bunu öğrenince kıskançlık krizine girdiğini söyledi” diye konuştu.
"
Vatan Gazetesi

20 Kasım 2008 Perşembe

ARKADAŞLIK TACİZİ

Bir genç bayan okulda samimi olduğu karşı cinsten birisinin evine gidip gelmektedir. Gençlerin ilişkisi gayet masumdur. Bir araya geldiklerinde ders çalışırlar. Birbirlerine arkadaşlarından bahsederler. Genellikle de evde birileri bulunur.
Sonra bir gün genç kız aynı arkadaş tarafından yine evde beraber ders çalışmaya çağrılır. Genç kız tereddüt etmeden kabul eder. Eve gittiğinde evde kendilerinden başka kimsenin olmadığını fark eder. Biraz rahatsızlık duysa da arkadaşının teşvik edici ve rahatlatıcı sözlerinden sonra rahatlar ve konuşulduğu gibi ders çalışmaya başlarlar.
Bir süre sora genç erkek konuyu değiştirmeye okuldaki diğer kişilerden bahsetmeye başlar. Kız da bunlara cevaplar verir. Sonra sevgiye, aşka dönüşür konuşma. Bu yavaş ve yumuşak geçiş genç kızı tedirgin etmez. Aralarındaki samimiyete güvenmektedir çünkü. Sonra genç erkek kendisinden ve bu genç bayana olan ilgisinden ve sevgisinden bahseder. Genç kız şaşırmıştır, paniklemiştir ve arkadaşını kaybetmek istememektedir. Onun kalbini kırmadan arkadaş olarak kalmak istediğini ve ona karşı aynı duyguları beslemediğini anlatmaya çalışır.
Ama genç erkek duygusallıktan ilerisini yapmak, onu öpmek ister. Sonra kendini kaybedip kızın istememesine ve direnmesine aldırmadan ona zorla sahip olur.
Çocuklarımız daha ileri yaşlara geldiklerinde ve arkadaşlarının evlerine ders çalışmaya veya onlarla gece kalmalarına vb katıldığı zaman anne babalar olarak gözlerimizi açmamız ve onları olası tehlikelere karşı korumamız gerekir.
Cinsel taciz sık karşılaşılan bir konu. Ancak pek çok sebeple açığa çıkmıyor ve üstü kapatılıyor. Öncelikle aile bunun çevrede duyulmasını istemiyor. Böyle olursa toplumda kızlarına karşı bir tepkinin olabileceğini ve kızlarına bakışın değişeceğinden korkuyorlar. Kızları şimdi diğer erkekler tarafından da kullanılmaya açık bir hale gelebiliyor. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi cinsel ilişki-taciz durumlarında açık bir taciz olsa bile kadın tarafından da bir hata olduğu düşünülüyor. Yani kız veya kadın bir şekilde erkeği davet ediyor veya kapı açıyor. Dolayısıyla aileler kızlarının başına gelenin bilinmesi durumunda pek çok kişinin çocuklarına bu gözle bakmasından korkuyor ve olayı saklamayı daha uygun buluyor.
Bu yaklaşım tarzında bir miktar haklılık bulmamak elde değil. Özellikle okula veya işe giden, topluma katılmak zorunda olan bayanların kendi durumlarını olabildiğince toplumdan saklamaları ve aile içinde tutmaları doğru. Ama olanı tamamen saklama, sanki olmamış gibi davranmaya çalışma da doğru değil.
Gizli kalmalarının bir diğer nedeni de, gazetelerde ve televizyonlarda son zamanlarda sık sık gördüğümüz şekliyle, özellikle kız ailesi tarafından namus davası haline getirilip genç kızın ölüm riski altında kalabilmesidir.
Genç kızlarınızı başta anlattığımız hikayedeki gibi zor durumda kalmamaları için neler yapabileceğimiz üzerinde durmak istiyoruz bugün.
Öncelikle bazı rakamlar vermek isteriz.
• Tanıdık biri tarafından tacize uğrama olasılığı tanımadığı birinde uğrama olasılığından 4 kat daha fazladır.
• Her 1000 bayandan 13’ü cinsel olarak tacize uğramaktadır. Bunların arasından en sık tacize uğrayan yaş gurubu 16-24 yaş gurubudur. Bu yaş gurubundan bir bayanın tacize uğrama riski 4 kat daha fazladır.
• 14-17 yaş arasında tecavüze uğrayanların %40 tanıdıkları tarafından taciz edilmektedirler.

Önce pek çok sebepten kızlar tacize uğradıklarında bunu kendi ailelerine açmak istemiyorlar. Neden?

• Kendilerini de bir miktar suçladıkları için aileleri tarafından yargılanmak, suçlanmak istemedikleri için veya onları üzmemek için bunu anlatmıyorlar. Yayılmaması ve ailenin toplum içindeki durumlarının zor duruma düşmemesi için de saklanabilir taciz. Genç tacizi çok yakın arkadaşlarıyla veya güvendikleriyle birlikte geçiştirmeye çalışıyor.
• Bazen genç kız kimseye ve özellikle de ailesine anlatamıyor çünkü tacizi gerçekleştiren kişi tarafından keskin bir şekilde tehdit ediliyor. Bu tehdit kendisine veya aile üyelerine zarar vermek, herkese söyleyip kendisini ve bütün aileyi toplumda zor durumda bırakmak üzerine olabiliyor.
• Tacize uğrayan tacizci tarafında bu olayın sorumlusu olduğu konusunda ikna ediliyor. Bu şekilde kişinin başkalarına gidip anlatması engellenmeye çalışılıyor.
• Öte yandan gençler iç dünyalarında olanları, özellikle de utandıkları konuları çevrelerindekilere anlatma konusunda ağır davranırlar ki bu onların yaşları gereği çok doğal karşılanması gerekir.
Bütün bunları göz önüne aldığımızda gencin etrafında bulunan kişilerin, ebeveyn, aile üyeleri, öğretmen vs tacizin belirtilerini bilmeleri ve belirtilere karşı duyarlı olmaları gereklidir.

Tecavüzün belirtileri-işaretleri nelerdir?

• Bedensel olarak kişi yürümede veya özgürce hareket etmede zorlanabilir.
• Bedenlerinde gözle görülebilen morluklar, izler vb görülebilir.
• Daha önce öyle davranmazken siz yanınızdayken soyunmakta veya giyinmekten kaçınmaya başlar. Çıplak olmaktan veya görünmekten aşırı derece çekinebilir.
• Okul başarısında birden bire büyük bir düşüş, öğretmenlerinden bu konuda şikayet alabilirsiniz. Okula gitmeyi istememe, evde kalmak konusunda ısrar etme, hastalık bahane etme gibi sebeplerle okul aksatılabilir.
• Geceleri kabus görmek, haykırarak veya ağlayarak uyanmak bazen yatağını ıslatmak vs görülebilir.
• İştahta birden bir değişim olabilir. Buna bağlı olarak hızlı kilo alma veya kaybı görülebilir.
• Cinsellikle ilgili daha öncesinde rastlanmayan, alışık olmadığınız şekilde veya bilgilerle cinsellik hakkında konuşabilir.
• Cinsel yolla bulaşan bir hastalık ortaya çıkabilir.
• İntihar teşebbüsü de tecavüze uğrayanlar için var olan bir belirti ve ristir.
• Anlaşılamaz, normal olmayan bir saldırganlık veya öfke hali sergilenebilir. Bu sebeple ilişkilerinde ani bozulmalar olur.
• Evden kaçabilir.
• Kendi içine kapanır, sessizce ağlar veya arkadaşıyla saatlerce içeride sizden gizlemeye çalışarak konuşmaya çalışır.

Çocuklarınız, gençlerinizi cinsel tacizden / tecavüzden korumak için şu önerilerde bulunacağız.


• Öncelikli olarak, anne-babalığınızı gözden geçirmenizi tavsiye ederiz. Eğer çocuklarınızdan uzak duruyorsanız, onların hayatlarına günlük yaşamlarına dahil olmuyorsanız bunu yapmaya başlamanızı tavsiye ederiz. Çocuklarınızın günlük yaşamlarında neler yaptıklarıyla, boş zamanlarında uğraştıklarıyla, zaman geçirdikleri arkadaşlarıyla ilgilenmeniz, bilmeniz önemlidir. Eğer okula yürüyerek gidiyorsa bazen onunla beraber okula gidin veya onun okuldan siz alın. Bu zamanda çevresindeki insanları gözlemleyin, onlarla ilişkilerine bakın. Onlarla tanışın vs. Arada sırada öğretmenini ziyaret edip durumu hakkında, onu rahatsız eden şeylerin olup olmadığı hakkında bilgi alın. Kişisel olarak tanımadığınız aileler ve arkadaşlarıyla uzun zamanlar geçirmesine fırsat vermeyin, önce onlarla tanışın.
• Çocuklarınız gençlerinizi yakından gözlemleyin. Davranışlarındaki ani değişimleri dikkate alın, önemseyin. Görünüşünde, alışkanlıklarında değişimlerin olduğunda bunları es geçmeyin.
• Çocuklarınıza kendilerine uygunsuz bir şekilde yaklaşıldığında veya davranıldığında bunu sizlere anlatmaları konusunda konuşun. Yetişkinlere saygılı davranmaları ama gerektiğinde hayır demeyi onlara öğretin. Çevrelerinde bir yanlışlık gördüklerinde bunu önemseyip uygun birisiyle paylaşmayı telkin edin.
Eğer çocuğunuz genciniz tacize uğramışsa nasıl davranmalısınız?
• Onlara inanmalısınız. Onların hikayesini kabul etmelisiniz ve onlara inandığınız göstermelisiniz.
• Size her şeyi anlatmalarını beklemeyin. Bazı şeyleri hala anlatmayabilirler. Onlara zaman tanıyın.
• Onları yardım almaya teşvik edin ama zorlamayın.
• Bu olayda onları suçlamayın. Onların mağdur olduklarını unutmayın.

PORNOGRAFİ VE BEYNE ETKİSİ

Pornografinin belki de hiç duymadığınız bir etkisinde bahsetmek istiyorum sizlere bugün. Bu yazının cevap vereceği soru: Pornografi beyni etkiler mi? Ya da pornografi beyni nasıl etkiler?
Bu konuda The Guardian gazetesinde 2005 yılında çıkan ve bir doktor olan Judith Reisman ile yapılan reportajında onun bulgularından ve sözlerinde aktarmak istiyorum sizlere. Yazının orijinalini bu sayfanın sonundaki link aracılığıyla İngilizce olarak okuyabilirsiniz.
Dr Reisman’a göre ponografi beyni etkilemektedir. Onun deyimiyle pornografi kişinin beynini fiziksel olarak yıpratmakta ve onları bir porno-zombi haline dönüştürmektedir. Pornografi beyinde uyuşturucu bağımlılığı etkisi yapan ve testesteron, oksitoksin, dopamin ve seretonin hormonlarının harmanlanmış bir şekilde açığa çıkmasını sağlayan bir “eretotoxin” dir. Bu kelimeyi daha önce duymamış olabilirsiniz. Erotik ve zehirleyici anlamına gelen toxin kelimelerinin birleşimiyle oluşturulmuş bir sözcük. Cinsel aktivitelerle birlikte beyinde açığa çıkan ve kişinin hayatına zararlı etkisi olan maddelerin birleşimine verilen bir isim.
Kişinin özellikle internet ortamında pornografiyle ilgilenmesi (kısa zamanda çok farklı sayıda imajla karşılaşılabilmesi, kişinin birde fazla duyularıyla birlikte katılabildiği vs için) yeni uyuşturucu türü olarak tanımlanmaktadır. Sadece bağımlığa yol açmamakta ama aynı zamanda kendi kendini tatmin gibi daha kişisel ve nispeten az zararlı bir eylemden cinsel fonksiyon sorunlarına ve çocuk tacizciliği, kadınlardan nefret etmeye kadar çok ciddi sorunlara neden olmaktadır.
Yine araştırmacılara göre pornografi bağımlılarının düzelmeleri kokain bağımlılarının düzelmelerinden daha zor olmaktadır. Çünkü kokain ve diğer fiziksel maddeler bünyeden bir süre sonra temizlenmektekiler ama pornografik imajlar (sesler, görüntüler vs.) beyine yerleşmektedir ve kalmaktadırlar.
Konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için:
http://www.wired.com/science/discoveries/news/2004/11/65772
http://www.guardian.co.uk/science/2005/jul/14/farout

İYİ BİR KOCA OLMANIZ İÇİN ÖNERİLER

1. Sağlığınıza ve nasıl göründüğünüze dikkat edin.
Bir koca olarak fiziksel olarak kendinize dikkat ettiğinizde, kilonuza, nasıl giyindiğinize, nasıl göründüğünüze kendinizi ve eşinizi sevdiğiniz mesajını vermiş olursunuz. Eşinizin sizi siz olduğunuz için sevmesini, görüntünüzden dolayı sevmemesini isteseniz bile kendinize nasıl baktığınız sizin içte nasıl bir insan olduğunuzu ve kendinizi ve eşiniz de dahil olmak üzere dış dünyayı nasıl gördüğünüze işaret etmektedir. Aynı zamanda sağlığımıza da dikkat etmek aynı zamanda bir koca olarak ne kadar daha eşimizle birlikte olacağımızı ve yaşayacağımızı da etkileyecektir.
Sağlığımıza ve dış görünüşümüze bakmanın birden çok önemli sebebi vardır. Bazılarını sizlere hatırlatalım.
• Sağlıklı olmanız ve kendinizi iyi hissetmeniz ilişkinize bir koca olarak katkınızı artıracaktır.
• Bakımlı ve kendisiyle ilgilenen birisi olarak görünmeniz, dış görünüşünüze dikkat etmeniz eşinizin size karşı olan duygularının da daha olumlu olmasına yardımcı olacaktır.
• Yatak ilişkisi de dahil olmak üzere bir koca olarak kendinize, kilonuza, nasıl göründüğünüze dikkat ettiğinizde ilişkiniz bundan yapıcı bir şekilde etkilenecektir.
• Günümüzde pek çok evli bayan evlerinin dışında bir iş yerinde çalışmaktadır. Büyük ihtimalle çevresinde başka erkekler olmaktadır. Sizin bakımlı, sağlıklı bir koca olmanız, başkalarının eşinize uygun olmayan ilgilerini azaltacak dolayısıyla ilişkiniz daha az risk altında olacaktır.
• Bir başka önemli sebep de kendinize bakmanız ve kendiniz hakkında iyi hissetmeniz kendinize güvenin daha iyi olmasını verim ve başarınızın da artmasına neden olacaktır.

Kendiniz için neler yapabilirsiniz?

Uykunuza dikkat edin.
Bir koca olarak eşiniz ve kendiniz için uykularınıza önem vermeniz gerekir. Düzenli olarak yeteri kadar uyku uyuyor olmalısınız ki performansınızı en iyi şekilde kendinizin ve eşinizin iyiliği için kullanabilesiniz. Yeteri kadar uyumadığınızda gergin olursunuz, hassaslaşırsınız, düşünme hızınız ve performansınız yavaşlar, ve duygusal olarak kırılgan olursunuz.

Yediklerinize dikkat edin.
Daha iyi bir koca olmanızda yemek alışkanlıklarız, neler yediğiniz çok önemlidir. Daha iyi görünen ve her alanda performans gösteren bir koca olmak için yediklerinize dikkat edin.

Spor yapın.
Sadece cinsel hayatınızın bile daha iyi olması için spor yapmanızı öneririz. Bir spor merkezine düzenli bir biçimde gidecek imkana sahip olamasanız bile yürümeyi ve koşmayı deneyin.

Sağlığınıza dikkat edin.
Hastalıklar için önlem alın. Sağlığınıza dikkat etmek ve gerekli tedbirleri ve kontrolleri yaptırmak ailenize vereceğiniz en güzel hediyelerden birisidir. Daha az hasta olursanız bu ailenize olumlu etkileyecektir. Ailenizden gelen kronik bir hastalık varsa, şeker, kanser, kalp sorunları, mide vs, kendinize bakmanız ve gerekli rutin kontrolleri yaptırmaktan kaçınmamanız gerekir. Aksi halde eşinizin başlangıçta her evlilik için dilenen “bir yastıkta kocayın” sözünü yaşamamasına neden olmuş, ilişkinizin uzunluğunu baltalamış olabilirsiniz .

Temizliğinize ve bakımınıza dikkat edin.
Saç, sakal, diş bakımı, tırnak, cilt bakımınıza dikkat etmenizi öneririz. Bu konularda dikkatli olmak ve gerekli hassaslığı göstermek için zengin olmanız değil dikkatli ve hassas olmanız önemlidir. Bu alanlarda temiz ve bakımlı olmamız çevremize nasıl duygular vereceğimizi de yönlendirecektir. Ter kokusu, saç sakal birbirine karışık bir durumda umursamazca yaşamak çevremizdeki insanların bizim gözümüzde kendilerini değersiz ve önemsiz görmelerine neden olabilir. Özellikle eşimizin bizim ona değer vermediğimizi ve önemsemediğimizi düşünürse bu hiç de iyi olmaz.

Giyinişimize dikkat edin.
Giyinişimizle çekici görünmek, şık ve temiz olmak önemlidir. Bize yakışan kıyafetler, yakışan renkler aramamız ve onları giyinmemiz evliliğimizi de iyi etkileyecektir.

Sizlere sadece yardımcı olmak amacıyla evliliğinizi ve eşinizle olan ilişkinizi genel olarak daha iyi olmasına yardımcı olacak bazı önerilerde bulunduk. Bunların dışında siz de eşinizle olan ilişkinizi göz önünde bulundurarak hangi alanlarda dikkatli olunması gerektiğini biliyorsunuzdur.

Sizi aynı zamanda bizim belirttiğimiz bu noktalarda hangi noktada olduğunuzu fark etmeye ve kendinizi geliştirmeye teşvik etmek istiyoruz. Yukarıda belirttiğimiz bu noktalarda neredesiniz? Bunu kendinizi Çok İyi, İyi, Orta, Fena Sayılmaz veya Kötü gibi bir cetvel üzerinde kendinizi değerlendirerek bulabilirsiniz. Aynı zamanda bahsettiğimiz bu alanlarda nerede olduğunuzu eşinizin fikrini alarak da belirleyebilirsiniz. Bir kez iyi veya zayıf olduğunuz alanları öğrendikten sonra bütün iş kendiniz nasıl geliştirebileceğinizi düşünmeye sizin durumunuza uygun pratik yolları bulmaya kalıyor. Eminiz eşiniz sizin gelişmenize katkıda bulunmak için can atacaktır. Bu da sizin işinizi daha da kolaylaştıracak ve zevkli kılacaktır.

17 Kasım 2008 Pazartesi

Şimdi bizlere e-mail veya SMS aracılığıyla sorularınızı ve yorumlarınızı ulaştırabilirsiniz.
E-mail adresimiz: kalkandelenler@gmail.com
SMSleriniz için numaramız: +90- 532 392 1997